İşlenmiş et tüketen insanlar, diğer insanlara göre yüzde 20 daha fazla ölüm riski taşıyor. |
Sabah sabah interneti açtığımda bir çok gazetenin internet sitesinde Harvard'da yapılan bir araştırma sonucu ile karşılaştım. Vejetaryen beslenmeyi benimseyen herkesin bildiği ancak nedense et oburların duymaktan hiçbir zaman hazetmediği bir konuda 30 yıllık bir araştırma bu... Harvard'ın internet sitesinde de bu linkten ulaşılabilir.
Harvard School of Public Health (HSPH) 'un 37.698 erkek üzerinde yapılan 22 yıllık ve 83.644 kadın kadın denek üzerinde yapılan 28 yıllık araştırma sonucunda kırmızı et tüketenlerin yüzde 42 oranında kalp krizi riski taşıdığını, ve kırmızı et tüketmeyenlere göre yüzde 19 Tip 2 Diabete yakalanma oranlarının yüksek olduğunu gösterdi. Ayrıca bu araştırmaya göre kırmızı et tüketimi kanser riskini de fazlasıyla yukarılara çekiyor.
Önemli tıp dergilerinden biri olan Jama'da yayınlanan sonuçlara göre her gün işlenmemiş et tüketenlerin ölüm riskinin yüzde 13 fazla olduğunu gösterdi. Her gün, salam, sosis gibi işlenmiş et tüketenlerde risk yüzde 20 daha fazla.
Öte yandan düzenli olarak balık tüketenlerin ölüm riskinin yüzde 7, kümes hayvanları tüketenlerin yüzde 14, fındık yiyenlerin ise yüzde 19, bakliyatların da yüzde 14 oranında ölüm riskini düşürdüğü görüldü. Ki burada kendim bir parantez açmak istiyorum burada görüyoruz ki fındık hepsinden daha çok ölüm oranını düşürüyor. Ayrıca araştırmada sebzelerin konu dışında tutulduğunu da söylemekte yarar var.
Beslenme alışkanlığı çocukluktan kazanılır. |
Sonuçta kırmızı etin, her türü insanların ömürlerini kısaltmaya ve onları hasta etmeye yetiyor...
Araştırma, Hürriyet Gazetesi'nin resmi web sitesinde de haber olarak yer alıyor.
Bu araştırma gösteriyor ki insanların yemekten büyük keyif aldığı bu yiyecekler, hem doğaya hem hayvanlara dahası kendilerine de zarar veriyor.
Beslenme alışkanlıklarının temelleri çoğunlukla bir çok şey gibi çocukluk sürecinde atılır ve gelişir. Bu nedenle çocuklarınıza sağlıklı beslenmeyi ve etin zararlarını küçükken öğreterek onlara uzun bir ömür verebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız bu blogun gelişimini sağlayacaktır. Yorumlarınız için şimdiden hepinize teşekkür ederim...